YÖK Başkanı Erol Özvar'ın 26 Ağustos 2021 tarihinde gerçekleşen "Rektörler Toplantısı"nda yaptığı konuşmanın "Üniversitelerde Alınacak Covid-19 Önlemleri"ne ilişkin kısmı:
"Değerli hocalarım,
Konuşmamın bu ikinci bölümünde yeni eğitim-öğretim yılı üzerinde duracağım.
Bilindiği üzere; neredeyse son bir buçuk yıl boyunca Covid-19 salgını nedeni ile, yükseköğretimde olağanüstü anlamda ciddi güçlükler ve değişimler ile karşı karşıya kaldık. Salgın sürecinde öğrendiklerimiz yükseköğretimin klasik değerlerini değiştirmemiş olabilir. Ama bu salgının pek çok sektöre olduğu gibi çalışma, üretme ve bilgiyi aktarma biçimimize ciddi etkileri oldu. Dijital okuryazarlıktan, çevrimiçi ders anlatma tekniklerine, çevrimiçi dersleri desteleyecek nitelikte ders notlarından farklı materyallere, çevrimiçi konferanslar ve seminerlere, çok şey öğrendik…. Ve hız kazandık…. Üniversitelerimiz yöntem, içerik ve nitelik anlamında ciddi çalışmalar gerçekleştirdiler.
Ama net olarak ifade etmek isterim ki başta Cumhurbaşkanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm kurumların desteği ve kararları çerçevesinde halihazırdaki önceliğimiz yüz yüze eğitimdir.
COVID-19 Salgınının başlamasıyla birlikte ilk haftalardan itibaren Yükseköğretim Kurulu ve üniversitelerimiz hızla hareket ederek gerekli tedbirleri almayı başarmışlardır. Üniversitelerimizde kurulan Koronavirüs Komisyonları ile de sahada süreç basiretle yönetilmiştir. YÖK tarafından eş zamanlı olarak uzaktan eğitimle ilgili bazı mevzuat değişiklikleri yapılmış, salgının seyrine göre kararlar alınarak üniversitelere iletilmiştir.
Geçtiğimiz yıl, YÖK tarafından üniversiteler ve farklı kurum ve kuruluşlarla görüşülerek hazırlanan 'Küresel Salgında Yeni Normalleşme Süreci Kılavuzu', üniversitelere salgın sürecinde eğitimin devam edebilmesi için çerçeve kararlar sunmuştur. 'Salgının dinamik bir süreç olduğu göz önünde bulundurulduğunda, üniversitelerin ilgili kurulları tarafından salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı programların farklı uygulamaları özelinde planlama yapılması gerektiği' belirtilerek üniversite senatoları karar almada yetkili kılınmışlardır. Buna karşılık üniversite yönetimleri mahalli şartları dikkate alarak programlarına dair hızla yeni düzenlemelere giderek bir yandan sağlık öncelikli politikalar devreye sokmuşlar, diğer yandan eğitim-öğretimin aksamaması için gerekli alt yapı yatırımlarını olgunlaştırmışlardır. Üniversite yönetimlerini, bu olağanüstü şartlarda faaliyetlerini aksatmadan ve kesintiye uğratmadan yürütebilmiş olmaları dolayısıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanı olarak kutlamak isterim.
Kampüslerimiz ise tüm ülkede kapanmanın yaşandığı günler hariç açık kalmış, uygulamalı eğitimlerin bir kısmı ile ar-ge çalışmaları üniversitelerimizde devam etmiştir. Hibrit yani karma eğitim modeliyle, çevrimiçi uygulamalarla birlikte tedbirler alınarak yüzyüze uygulamalı eğitimler de sağlık programları başta olmak üzere çeşitli programlarda yapılabilmiştir. Yine de küresel salgının eğitim ve öğretim süreçlerinde hasarlar oluşturduğu bir gerçektir.
Bu yıl, yani 2021-2022 eğitim ve öğretim yılında salgının gelişme seyri ve ilgili kurum ve kuruluşların uyarıları da dikkate alınarak üniversitelerde örgün eğitim yüzyüze başlayacaktır. Bununla birlikte yükseköğretim kurumlarımızla koordinasyonun sağlanabilmesi için salgının seyrine göre harmanlanmış eğitim modeli de örgün programlarda halen olduğu gibi kullanılmaya devam edebilecektir. Özellikle uygulamalı eğitimlerin gerekli tüm tedbirler alınarak yüz yüze yapılmasının sağlanması program kazanımlarının elde edilmesi açısından oldukça önem arz etmektedir. Teorik derslerin ise salgının seyrine göre yüz yüze veya belirli bir oranda uzaktan öğretimle verilebileceğini hatırlatmakta yarar görmekteyim.
Tabii kampüs ortamı, birden fazla birimin ve bu birimlerin öğrencilerinin, akademik ve idari personelinin bir araya geldiği ve toplumdan gelen bireylerin de etkileşimde olduğu ortamlardır. Kampüslerde eğitim faaliyetlerinin yanı sıra akademik araştırmalar, çeşitli hizmetler ve idari faaliyetler de yürütülmektedir. Dolayısıyla yükseköğretim kurumları tarafından salgınının kontrolünde sadece eğitim yönünden değil faaliyet alanlarına göre de riskler belirlenmeli ve buna göre önlemler alınmalıdır.
Malumunuz, Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtlara gelince. Buraların yönetimi Gençlik ve Spor Bakanlığı uhdesindedir. YÖK Başkanlığı olarak Gençlik ve Spor Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız ile temas ettik, yurtların kullanımı konusunda gerekli açıklamaların yapılmasını beklemekteyiz.
Yükseköğretim kurumlarının salgın dönemlerinde yüz yüze eğitimde riski azaltacak ve yayılmayı engelleyecek bazı koşulları sağlaması gerekmektedir. Bu doğrultuda dünyada da çeşitli kurum ve kuruluşlar enfeksiyonla mücadele için çeşitli önerilerde bulunmuş ve uygulamaya başlamışlardır. Yönetsel olarak üniversitelerin, merkezi ve bölgesel otoriteler ile yakın iletişimde ve iş birliği içinde olmaları kritik önem taşımaktadır. Bir küresel salgında ülke politikaları doğrultusunda genel önlemler alınması tüm kurum ve kuruluşlar için zaruret teşkil etmektedir. Nitekim salgının bölgesel ve yerel seyri de farklılık gösterebilmekte, yerel otoritelerle yakın iletişimde olunması salgının yayılmasının önlenmesi ve kontrolü anlamında önem arz etmektedir.
Dolayısıyla üniversitelerimizden salgın süreçlerinde eğitim ve öğretimin uygulanmasına yönelik plan yapmaları ve farklı programlar ve uygulamalar için farklı tedbirleri hayata geçirmeleri beklenmektedir. Yükseköğretim Kurulu olarak Kampüs ve yerleşkeler için COVID-19’a yönelik tedbirleri içeren bir Güvenli Kampüs kılavuzu ile eğitim öğretim süreçlerine yönelik ikinci bir rehberi bu yıl güncellemelerle birlikte çerçeve kararlarımızı içeren bu iki rehber uygulamalarda yol gösterici olacaktır. Alınan kararları da içeren bir web sitesi de anlık takipler için yardımcı olacaktır.
Yüzyüze eğitime hazırlanırken akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimizin aşılanmalarının tamamlanmasının teşvik edilmesi, ayrıca Sosyal ve Ortak Kullanım Alanlarında Alınması Gereken Tedbirlere riayet edilmesi son derece önemlidir. Kampüs ve yerleşkelerde maske ve mesafe kurallarına uyulması, yurtlarda mümkünse aşılı kişilerle aşısız kişilerin ayrı yerlerde kalmasının sağlanması, aşısız bireylerin PCR takiplerinin yapılması, belirti gösterenler için izolasyon odalarının bulundurulması ve hem yurt hem de yerleşkelerde tıbbi danışmanlık verilebilmesi, dersliklerin mümkün mertebe havalandırılması, ders saatlerinin sınırlı tutulması blok derslerin yapılmaması, mutlaka ara vererek dersliklerin havalandırılmasının sağlanması basit gibi görünen ancak salgının yayılmasını azaltmada büyük önem taşıyan önlemlerdir. Havalandırma koşulları iyi olmayan amfi ve dersliklerle laboratuvarlarda maksimum kişi sayısı ve kapasitenin aşılmaması, öğrencilerin gruplara bölünmesi de yine önemli uygulamalardır.
Bütün bunlarla birlikte Dünya Sağlık Örgütü, infodemik yani bilgi kirliliği salgınına dikkat çekmekte, salgın yönetiminde toplumda kanaat önderleri ile birlikte çalışmayı önermekte ve maneviyatın desteklenmesinin önemine işaret etmektedir. Yine Amerika’da pek çok üniversitede akıl ve ruh sağlığı açısından danışmanlık hizmetleri de verilmektedir. Küresel salgının gençlerimiz ile akademik ve idari personelimiz üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri en aza indirmek, avantajları görmelerini sağlamak öncelikli görevlerimiz arasında yer almalıdır. Üniversitelerimiz olarak salgınla mücadelede ar-ge çalışmalarımıza hız vermeli, çok disiplinli çalışmalı, sosyal bilimlerle birlikte bilgi kirliliği ile mücadeleye destek vermeli toplumumuzun ve gençlerimizin yanında olmalıyız.
Salgınla mücadelemizin bitmediği gerçeğini bütün yükseköğretim paydaşlarına hatırlatmak isterim. Başkalarına karşı sorumluluk taşıdığımızı unutmadan ve birbirimizi destekleyerek inşaallah bu afetten de kurtulacağız. Kampüslerimiz geçen senelerde olduğu gibi yine açıktır, kütüphane ve diğer imkanlardan üniversite yönetimlerimizin belirleyeceği usullerle öğrencilerimiz istifade etmeye devam edecektir.
Salgınla mücadele ve mahallinde yükseköğretimi bağlayacak kararlar ilgili bakanlıkların bugüne kadar aldığı kararlar ile kısmen açıklığa kavuşmuştur ve ilgili diğer hususlar da bir kaç gün içinde yayınlanmasını beklediğimiz genelgelerle netliğe kavuşacaktır."
Konuşmanın tamamını okumak için tıklayınız.